28 Nisan 2010 Çarşamba

YAŞLILIKTA KEMİK ERİMESİ

Demişti ki: "Rabbim, şüphesiz 
benim kemiklerim gevşedi 
ve baş, yaşlılık aleviyle tutuştu; 
ben Sana dua etmekle mutsuz 
olmadım."
(Meryem Suresi, 4)


Solda sağlam kemik dokusu, sağda ise kemik erimesindeki kemik dokusu görülmektedir. Tıpta "osteoporoz" olarak tanı mlanan bu hastalık, kemiklerin kütle kaybetmesine yol açan kemik metabolizma hastalığı dır.
Meryem Suresi'nin 4. ayetinde geçen "vehene" kelimesi, "gevşedi, zayıf düştü, yetersiz kaldı" anlamlarına gelmektedir. Bu ayette yaşlılıkla birlikte, kemikte olan değişimi tarif etmek için kullanılan kelime son derece hikmetlidir. Ancak günümüz teknolojisiyle detaylı ölçümleri yapılabilen kemik taramaları, "kemik erimesi" olarak bilinen hastalığın görüntülenmesini mümkün kılmıştır.
Tıpta "osteoporoz" olarak tanımlanan bu hastalık, kemiklerin kütle kaybetmesine yol açan kemik metabolizması hastalığıdır. Osteoporoz kelimesi; osteo (kemik) ve poroz (delikli) kelimelerinin birleşmesinden oluşur. Kemik, bal peteği görünümünde olup başta kalsiyum olmak üzere önemli mineralleri depolar. Kırk yaş civarında kemik kütlesi yavaş yavaş azalmaya başlar. Daha çok yaşlılarda görülen ve kemik dokusunun yoğunluğunun azalmasıyla ortaya çıkan bu hastalık, ileri düzeylere geldiğinde kemiklerin kolaylıkla kırılabilmesine neden olmaktadır.
Röntgen ışınlarının dahi 1890'larda keşfedildiği düşünülürse, geçmişte kemiklerle ilgili bir tespitte bulunmanın zorluğu daha iyi anlaşılacaktır. Kuran'da asırlar öncesinde günümüz tıp bilgilerini destekleyen tespitlerin yer alması, Kuran'ın Allah Katından olduğunun açık göstergergelerinden biridir.

En solda sağlıklı kemik dokusu görülmektedir. Ortadaki resimde düşük düzeyde kemik erimesi başlamış, en sağdaki resimde ise, ciddi kemik erimesinin oluştuğu kemik dokusu görülüyor. 
Kemik kütlesinin azaldığı bu dokuda oluşan 
gevşeklik nedeniyle kemik kırılganlığı 
artar.
 
  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder