28 Nisan 2010 Çarşamba

KUAZARLAR VE ÇEKİMSEL MERCEK ETKİSİ

Allah, göklerin ve yerin nurudur. 
O'nun nurunun misali, içinde
çerağ bulunan bir kandil gibidir; 
çerağ bir sırça içerisindedir; 
sanki incimsi bir yıldızdır ki, 
doğuya da, batıya da ait olmayan kutlu 
bir zeytin ağacından yakılır;
(bu öyle bir ağaç ki) neredeyse
ateş ona dokunmasa da yağı 
ışık verir. (Bu,) Nur üstüne nurdur.
Allah, kimi dilerse onu Kendi 
nuruna yöneltip-iletir. Allah insanlar
için örnekler verir. Allah, herşeyi bilendir.
(Nur Suresi, 35)
Kuazar, uzayda radyo dalgası yayan, yıldız gibi görünen, yoğun ve son derece parlak cisimlere verilen addır. Kuazarlar evrendeki bilinen en parlak cisimlerdir. Şu anda evrendeki en parlak kuazarın parlaklığı, Güneş'in parlaklığından 2 trilyon kat fazladır (2x1012); Samanyolu gibi dev bir galaksinin toplam ışığından ise yaklaşık 100 kat fazladır.30
Yukarıdaki ayette geçen "nur" kelimesi "ışık, parlaklık, aydınlık, ışın, hüzme, parıltı, aydınlatma" anlamlarına gelmektedir. Ayette tarif edilen ışık, parlaklık bir yönüyle, kuazar olarak bilinen bu gök cisimlerine işaret ediyor olabilir. Çünkü ayetteki diğer ifadeler de, kuazarların ışığının görünme şeklini, ışığın kaynağını son derece hikmetli bir şekilde tarif etmektedir. (Doğrusunu Allah bilir.)

NASA'nın Hubble uzay teleskobu, ilk kez uzaktaki tek bir 
kuazarın, beş ayrı yıldız gibi verdiği görüntüleri yakalamıştır. 
Yoğun kütleye sahip cisimler -burada bir grup galaksi- 
çekimsel mercek etkisi oluşturarak, gerilerindeki cismin 
-burada kuazarın- ışığını bükerek, birden fazla görüntü 
oluşturmaktadırlar.
Ayette "sanki incimsi bir yıldızdır" anlamına gelen "keenneha kevkebun durriyyun" ifadesindeki "duriyyun" kelimesi "parlak" anlamıyla kuazarın bilimsel tarişerindeki "yıldızımsı parlak cisim" ifadesi ile son derece uyumludur.31 Ayrıca ayette bu ışığın yakılmasından bahsedilirken "ateş ona dokunmasa da yağı ışık verir" şeklinde bildirilmektedir. Bu ifadeyle de kuazarlardaki ateşsiz yanma şekline -nükleer füzyona- işaret edilmesi muhtemeldir. Uzayda oksijen serbest halde bulunmadığı için, kuazarların parlaması için ateşe bağlı bir yanma söz konusu olamaz. Buradaki yanma hidrojen atomlarının sıkışarak helyum açığa çıkarmaları şeklinde gerçekleşir. Bu esnada ortaya çıkan enerji uzaya ışıma yapar.

Resimdeki gibi yıldız, karadeliğin tam arkasında ise, yıldızın görüntüsü aynı anda karadeliğin hem sağında hem de solunda görünebilir.
Diğer taraftan ayetteki "(Bu,) Nur üstüne nurdur" ifadesiyle ise, astronomide geçen "çekimsel mercek etkisi"ne işaret ediliyor olabilir. (Doğrusunu Allah bilir.) Göklerdeki ışık kaynakları üzerine araştırma yapan gök bilimciler, bu ayetteki benzetme ve tarişeri çok açık ve kolaylıkla anlayacaklardır. Söz konusu etki karadelik gibi yoğun kütlesi olan bir cismin arkasındaki ışık kaynağından çıkan ışınların, yoğun kütleli cismin etkisiyle ayrılarak farklı kollardan bize ulaşmasıdır. Dolayısıyla bizim görüntümüzde ışık kaynağı birden fazla gibi anlaşılır. "Çekimsel mercek etkisi" olarak bilinen bu etki sebebiyle cisim, olması gereken yerde değil, farklı konumlarda ve birden fazla sayıda görünür.
Ayetteki "çerağ bir sırça içerisindedir" ifadesindeki sırça da, karadeliğin çekimsel mercek etki alanı olarak yorumlanabilir. (Doğrusunu Allah bilir.) NASA bilim adamlarının oluşan bu etkiyi tarif ederken, cam bardağın ışık üzerindeki etkisine benzetmeleri manidardır:
Galaksinin uzaktaki kuazar üzerindeki çekimsel etkisi, bir su bardağının uzaktaki sokak lambası üzerindeki mercek etkisine benzer, birden fazla görüntü oluşturur."32
The New York Times'ın 20. yüzyılın en önde gelen kitapları arasında saydığı The Whole Shebang (Bütün Mesele) adlı kitabında, bilim yazarı Timothy Ferris konuyu şöyle açıklamaktadır:

Resimde çekimsel mercek etkisi ile dört ayrı yerde görüntü veren kuazar görülmektedir. Hubble uzay teleskobu (Chandra) tarafından elde edilen görüntüler, 11 milyar ışık yılı uzaklığa aittir.
Kuazardan gelen ışık bize doğru seyahat ederken... galaksi kümelerinin her iki tarafından da geçebilir. Galaksi kümesinin çevresindeki uzay eğrilir ve bir mercek gibi davranır, bunun sonucunda tek bir kuazara ait iki görüntü görürüz.33
Ayetteki "nur üstüne nurdur" ifadesiyle buradaki yansımalı, birden fazla görünüme sahip ışığa işaret ediliyor olabilir. Ayrıca ayette ışığın tarifindeki "doğuya da, batıya da ait olmayan" ifadesinin, gerçek ışık kaynağının yönünün belirsizliğine de işaret ediyor olması muhtemeldir. (Doğrusunu Allah bilir.)

Cisim çekimsel mercek etkisiyle olması gereken yerde değil, farklı konumlarda ve birden fazla sayıda görünür. Ayette geçen "(Bu,) Nur üstüne nurdur" ifadesiyle "çekimsel mercek etkisi"ne iflaret ediliyor olabilir.
Kuazarlar evrendeki en parlak cisimlerdir ve merkezdeki kara delik ile güçlenen galaksilerin parlak çekirdekleridir. Galaksiye ait yıldızların ve gazların büzüşmesi sonucunda oluşan karadelikler, kuazarın enerji kaynağıdır. Kuazarların parlaklığı, galaksilerin çekirdeklerindeki karadeliğe doğru düşen yıldızlardan yayılır.34 Ayette geçen "kandil" kuazar olarak düşünülürse, "çerağ" kuazarı besleyen "karadelik" olabilir. (Doğrusunu Allah bilir.)
Einstein "çekimsel mercek" diye tanımladığı etki sebebiyle, uzaydaki cisimlerin ışığı bükebileceklerini ve bir gözlemcinin tek bir kaynağa ait çok sayıda görüntü gözlemlemesinin mümkün olduğunu öne sürmüştü.35 Ancak bu etki ilk defa 1979'da "İkiz Kuazar" olarak bilinen bir kuazarda gözlemlenebildi. Kuazarlar ise ilk kez 1963 yılında, Kuran'ın indirilmesinden 14 asır sonra keşfedilmiştir. Kuran'da Nur Suresi'nin 35. ayetinde tarif edilen gök cisimlerinin konumları, nitelikleri şaşırtıcı bir şekilde günümüz bilimsel tepsitleri ile uyumludur. Bu ve diğer çok sayıdaki bilimsel mucizeler, Kuran'ın herşeyin bilgisine sahip, sonsuz ilim sahibi ve herşeyin Yaratıcısı olan Rabbimiz'in vahyi olduğunun açık bir delilidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder